Yeni bir ilişkiye başlamak her zaman biraz korkutucudur. Başlangıçta kişiyi tanımıyorsunuz ve işlerin nereye varacağını tahmin edemiyorsunuz. Hiçbir garantisi olmayan bir şeye yatırım yapmak gibi. Ancak belirsizliklere rağmen hepimiz bir noktada sezgilerimize ve hislerimize güvenerek bu adımı atmaya karar veririz. Peki hayal kırıklıklarından nasıl kaçınabilir ve uzun vadeli mutluluğa yol açabilecek bir ilişkiye nasıl başlayabilirsiniz?
İlk adım gereksiz acelecilikten kaçınmaktır. İletişimin ilk haftalarında aklınıza “işte bu” düşüncesi geliyorsa dikkat edin. Çoğu zaman beklentilerimiz gerçeklikle uyuşmaz ve özellikle flörtün ilk aşamalarında yaşanan duygular, sahte bir yakınlık hissi yaratabilir. Duruma soğukkanlılıkla bakmaya çalışın ve hiçbir şeyi zorlamayın, ilişkinin doğal olarak gelişmesine izin verin.
Önemli olan, daha samimi bir ilişkiye geçmeye ne kadar çabuk karar verdiğinizdir. Birçok kişi cinsel yakınlığı çok erken arama hatasına düşüyor. Bu durum, eşinizle ne kadar duygusal uyumlu olduğunuzu görme yeteneğinizi bulandırabilir. Çok erken yaşta seks yapmak çoğu zaman duyguların ve hormonların kontrolü ele geçirmesine neden olur ve ilişkiyi objektif olarak değerlendirmeyi zorlaştırır. Bu adımı, duygularınızdan emin olduğunuzda, daha sonraya bırakmaya çalışın.
Bir diğer önemli husus ise çevrenizi tanımanızdır. Yeni partnerinizi ilk başta arkadaşlarınıza ve ailenize tanıştırmak için acele etmemeniz en iyisidir. Bir kişiyle tanışmanın üzerinden bir ay geçmiş olması, onun hakkında bir sonuca varmak için henüz çok erken. Aranızda bazı sorunlar olduğunu fark ederseniz, duygularınızı toparlamak ve bu ilişkinin geleceği olup olmadığını anlamak için kendinize zaman tanıyın. Bazen birkaç hafta veya birkaç ay, acele etmekten çok daha net bir resim verebilir.
Gereksiz endişelerden uzak durmak için özdenetim becerisini geliştirmek faydalı olacaktır. Psikologlar buna “kendi kendine konuşma” veya “mantra” adını veriyorlar. Beklediğiniz gibi gitmese bile sakin kalmanıza yardımcı olur. Örneğin, eşiniz sizi geri aramazsa kendinize şunu hatırlatın: "Bu dünyanın sonu değil. "Bana mutluluk veren arkadaşlarım ve hobilerim var." Bu, stres seviyenizi azaltmanıza ve duygularınızın kararlarınızı bulandırmasını önlemenize yardımcı olacaktır.
İlişkilerin zaman, sabır ve güven gerektirdiğini unutmayın. Özellikle başlangıçta çok hızlı karar almak, birbirinizle ne kadar uyumlu olduğunuzu anlamak için yeterli zaman ayırmazsanız başarısızlığa yol açabilir. Gerçek bir birlikteliğin hormonal dürtülere değil, karşılıklı saygıya, ortak değerlere ve bir başkası uğruna kendiniz üzerinde çalışma isteğine dayandığını hatırlamak önemlidir.
Bu basit kuralları asla unutmayın, ilişkiniz çok daha uyumlu bir şekilde gelişecek ve daha uzun ömürlü olacaktır.
e-news.com.ua