İlişkilerde Beklentiler ve Gerçekler

Her kadın, kendi aşk, ilgi ve güvenilirlik kavramlarına uygun ideal erkekle tanışmayı hayal eder. Ancak zamanla gerçek hayatla romantik hayallerin aynı şey olmadığı anlaşılır.

İlişkinin başlarında partnerinizin hiçbir eksiği yok gibi görünse de bir süre sonra sinir bozucu olabilecek alışkanlıkları ortaya çıkar. Bir zamanlar tatlı ve düşünceli olan bir adam, birdenbire yıldönümünü unutabilen, gününü televizyon karşısında geçirebilen veya düşüncesizce bir şeyler söyleyebilen sıradan bir adama dönüşüyor. Bu noktada şu soru akla geliyor: Acaba gerçekten o kişi o mudur, yoksa uygun bir eşin hayalleri mi yanlıştır?

Birçok kadın başlangıçta beklentilerine uyacak şekilde partnerini değiştirmeyi umduğu için hayal kırıklığıyla karşı karşıya kalıyor. Ancak erkekler sadece partnerleri istediği için değişmezler. Kişinin kendisi değişimin gerekliliğini fark etmediği takdirde, onu yeniden yaratmaya yönelik her türlü girişim başarısızlığa mahkûmdur.

Aile hayatı sadece romantik akşam yemekleri ve iltifatlardan ibaret değildir, aynı zamanda ilişkiler üzerinde çalışmakla da ilgilidir. Olumlu anların önüne eleştiri ve memnuniyetsizlikler geçerse, partner yavaş yavaş kadının kafasında oluşan olumsuz imaja karşılık vermeye başlar. Bir insan hakkında iyi düşünmek, onun daha iyi olmasına yardımcı olmak demektir.

Rüyalarda çizilen idealin gerçek hayatta var olmayabileceğini anlamak önemlidir. Partnerinizin sadece eksiklerini değil, avantajlarını da takdir etmek önemlidir. Zira sadece kusur bulmaya odaklanırsanız, zamanla her ilişki başarısız gözükecektir.

İdeal olanı aramaktan ziyade, bu ilişkide ne kadar rahat ve mutlu olduğunuzu düşünmelisiniz. Yanınızdaki kişi romantik kalıplara uymayabilir ama güvenilir, sadık ve sevgi doludur. Ve bu, hayali bir imaja uymaktan çok daha değerlidir.